NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ اللَّهِ
بْنُ دَاوُدَ
عَنْ عَبْدِ
الْعَزِيزِ
بْنِ عُمَرَ
عَنْ هِلَالٍ
عَنْ عُمَرَ بْنِ
عَبْدِ
الْعَزِيزِ
عَنْ ابْنِ
جَعْفَرٍ
عَنْ
أَسْمَاءَ
بِنْتِ
عُمَيْسٍ
قَالَتْ قَالَ
لِي رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَلَا أُعَلِّمُكِ
كَلِمَاتٍ
تَقُولِينَهُنَّ
عِنْدَ
الْكَرْبِ
أَوْ فِي
الْكَرْبِ
أَللَّهُ
أَللَّهُ
رَبِّي لَا
أُشْرِكُ
بِهِ شَيْئًا
قَالَ
أَبُو دَاوُد
هَذَا
هِلَالٌ
مَوْلَى عُمَرَ
بْنِ عَبْدِ
الْعَزِيزِ
وَابْنُ جَعْفَرٍ
هُوَ عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
جَعْفَرٍ
Esma bint Umeys (r.anha)'dan;
demiştir ki: Resulullah (s.a.v.) bana;
"Sana sıkıntı
esnasında -veya [Şek râvılerden birisine aittir] sıkıntıda- okuyacağın bir kaç
kelime öğreteyim mi?" dedi ve Allah, Allah, Rabbim! Ona hiçbir şeyi ortak
koşmam" buyurdu.
İbn Mace, Dua; Ahmed b.
Hanbel, VI, 369; İbn Hibban, Sahih, 11, 112.
Ebu Davud dedi ki: "Bu
Hilal, Ömer b. Abdu'l-Aziz'in azatlısı olan Hilâl'dir. îbn Ca'fer de Abdullah
b. Cafer'dir. "
İzah:
Taberi'nin rivayetinin
sonunda "üç defa" ilâvesi vardır.İbn
Hıbbân'in rivayeti ise Hz. Aişe'den ve şu lâfızlarladır:
"Resulullah (s.a.v.) aile efradını topladı ve "Birinize bir gam veya
keder gelirse Allahü, Allahü, lâ üşrikü bihi şey'en, desin" buyurdu.”
Aynı mânâyı ifade eden
bir rivayeti de Taberanî el-Mü'cemü'l-Kebir ve el-Mü'cemü'l-Evsât'ında İbn
Abbâs'dan şu ifâdelerle nakletmektedir: "Resulüllah (s.a.v.) biz evde
iken kapının iki pazvant (yanlardaki dikme)ını tuttu ve "Ey Abdulmutîalib
oğulları! Size bir sıkıntı veya meşakkat ya da maişet darlığı gelirse, Allahü,
Allahü, Rabbi lâ üşrikü bihi şey'en" deyiniz" buyurdu."
Görüldüğü gibi üç ayrı
sahâbîden rivayet edilen bu haberlerde sıkıntı ve meşakkate uğrayanların
yukarıda geçen "Allahü, Allahü, lâ üşrikü bihi şey'en" demesi teşvik
edilmiştir.